Çiğiltepe’de şehit olanların anısına sembolik olarak 1996 da yapılmıştır. Etrafı mermer korkuluklar ile çevrili bu şehitliğin içinde çimenle kaplı yerde küçük mermer plaketlere burada şehit düşenlerin isimlerinin yazılı olduğu makam mezarları vardır. Bu makam mezarlığının başında da mermerden şu kitabe yer almaktadır:
BÜYÜK TAARUZ ŞEHİTLİĞİNDE
26-29 AĞUSTOS 1922 GÜNLERİ
MUKADDES VATAN TOPRAKLARI İÇİN
ŞEHİT DÜŞEN YÜCE KAHRAMANLAR
YATMAKTADIR.
Buradaki diğer bir mermer kitabede ise şunlar yazılıdır:
"Afyonkarahisar,Dumlupınar Meydan Muharebesi ve onun son devresi olan 30 Ağustos Muharebesi Türk Tarihi’nin en önemli bir dönüm noktasını tekil eder. Hiç şüphe etmemelidir ki yeni Türk devletinin genç Türk Cumhuriyetinin temeli burada sağlamlaştırıldı. Ebedi hayatı burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları ,bu semada uçan şehit ruhları Devlet ve Cumhuriyetimizin ebedi koruyucularıdır. Bu büyük Meydan Savaşında şehit düşen evlatlarımızı rahmet minnet ve şükranla anıyorum."
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
30 Ağustos 1924
2004 yılında Afyon Valiliğince çevre düzenlenmesi ve etrafın ağaçlandırma çalışması yapılmıştır. Yine Şehitliğe giden Afyon-Antalya yolu üzerindeki ayırım noktasından itibaren 10 km. lik yol asfaltlanmıştır.
Şehitliğin girişinde intihar eden Albay Reşat Çiğiltepe’nin bronz bir büstü ile kitabe vardır. Kitabede şunlar yazılıdır:
Albay Reşat Bey - 1879 - 27 Ağustos 1922
1879'da İstanbul'da doğan Reşat Bey, 1896'da Harp Okulu'nu bitirdikten sonra, Türk Ordusu'nun farklı komuta kademelerinde görev yapmış; Trablusgarp ve Balkan Savaşları'na katılmıştır. Askeri Mahkeme üyeliği de yapan ve Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale Cephesi'nde olağanüstü kahramanlığı ile dikkatleri çektikten sonra getirildiği 17. Alay Komutanlığı görevindeyken Muş'un Rus işgalinden kurtarılmasında da önemli rol oynayan Reşat Bey, XVI Kolordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa'nın takdirlerini kazanmıştır.
Ünlü Ziya Paşa'nın oğlu olan Reşat Bey, daha sonra 53. Tümen Komutanlığı'na getirilerek Suriye Cephesi'nde görevlendirilmiştir. 1918'de İngilizlere esir düşen Reşat Bey, daha sonra esaretten kurtulur kurtulmaz Aralık 1919'da Milli Mücadele'ye katılmak üzere İnebolu'dan "İstiklal Yolu"üzerinden Ankara'ya geçmiştir. Reşat Bey, Mustafa Kemal Paşa tarafından 11. Kafkas Tümeni (sonradan 21. Tümen) Komutanlığı'na getirilmiştir. Yarbay rütbesi ile İnönü ve Sakarya muharebelerine de iştirak eden ve olağanüstü performans gösteren Reşat Beye, son olarak 57. Alay Komutanlığı görevi verilmiş; bizzat Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından, Büyük Taaruzun ikinci gününde, muharebenin ve de ülkenin-ulusun kaderini etkileyecek en kritik mevkide yeralan -Sincanlı Ovasından Dumlupınar'a kadar tüm yolların önündeki en stratejik engel olan- Çiğiltepe'yi düşmandan temizlemesi emredilmiştir . Ne var ki, bu tepenin onemini çok iyi bilen Yunan Başkomutanı Trikopis ise, en zinde kuvvetlerini, üstün ateş gücüyle bu tepeye yığmış; tahkimatı tamamlamıştır.
27 Ağustos 1922 sabahı 57. Alay bu tepeyi kuşatmış, saat 10.30'da Mustafa Kemal telefonda komutana;
- Reşat Bey, bu önemli tepeyi ne zaman alacaksınız?
- Komutanım, yarım saat sonra alacağız.
- Başarılar diliyorum.
10.45 Mustafa Kemal:
- Düşmanın halen direndiğini görüyorum. Gözümüz o tepede, çok önemli.
- Komutanım tepeye düşman bir tümen yığmış direniyorlar. Ama alacağız komutanım, mutlaka alacağız.
11.00 Mustafa Kemal:
- Reşat Beyi istiyorum.
- Komutanım Reşat Bey size bir mesaj bırakarak intihar etti. Okuyorum, komutanım.
- " Yarım saat zarfında bu tepeyi almak için söz verdiğim halde sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam komutanım. "
Mustafa Kemal'in gözlerinden yaşlar boşanır:
-Allah rahmet eylesin, Reşat Bey büyük bir vatanseverdir.
11.45 Başkomutanın telefonu çalar:
- Çiğiltepe alınmıştır komutanım. Yüzlerce ölüsünü bırakan düşman Sincanlı Ovasına doğru kaçmaktadır, arzederim".
İlgili resmi kayıt burada biter. Sonrasını Başkomutan Mustafa Kemal Paşa şöyle ifade eder:
"Türk Askerine,
Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. Burada şehit olan kahraman evlâtlarımızı minnetle anıyorum, ruhları şâd olsun.
Başkomutan Mustafa Kemal".
Aziz naaşı Sandıklı'da defnedilmiş olan Albay Reşat Bey, askeri yaşamında üstün cesaret ve sevk yeteneğiyle çok sayıda madalya (mecidi nişanları, gümüş muharebe, liyakat, tahlisiye, Alman ve Avusturya-Macaristan savaş madalyaları) sahibi olmuştur. Şehadetinin sonrasında T.B.M.M. kendisi adına ailesine İstiklal Madalyası takdim etmiştir. Ailesi, soyadı kanununu müteakip "Çiğiltepe" soyadını almıştır.
Çiğiltepe'de 15 dakika gecikme ile kazanılan zaferi ve Türk askerinin inancını, o tarihi anı yaşayarak yaşatan Cenab Ozankan şöyle ifade etmektedir:
ÇİĞİL TEPE
İnatla dayandı düşman
Yerden bitercesine çoğala, çoğala,
Mermiyle vur,
Dipçikle vur,
Tükenmez gâvur oğlu gâvur.
N'edersin alamadık Çiğiltepe'yi,
Şehit verdik
Yiğit Reşat Beyi,
Tövbe ettik yaşamaya...
Daha gidecek can varmış helâlinden,
Kader bu ya...
Gün ışığında karardı benzimiz
Vıcık vıcık gömleğimiz
Kan akar her damardan.
Sonunda
Söktük hepsini topraktan
Yalın ellerimizle,
Göz yaşımızda parladı Çiğiltepe,
Bir nur...
İnanmıştık: Şehitler ile
Mustafa Kemal Paşa
Bizi korur...